21 Şubat 2009 Cumartesi

Adam gibi şeyler!

Yıl 1993 başlangıcı ve almanya'dan yeni gelmişim. Çizgiye merakım artmış ve babam "paranı adam gibi şeylere harca" diyerek beni engellemeye çalışıyor ama "adam gibi şeyin ne olduğunu da söylemiyor" falan...

Mizah dergilerinin tümü hariç özellikle Conan alıyorum o zamanlar ve beni bu illete alıştıran babamdan saklamam gerekiyor. Herife kim "çr zararlıdır" dedi aklını bulandırdı bilmem hala. Düşünsenize, daha 3 yaşındayken elime çizgi roman veren kişi babamdı. Erkenden okuma-yazma öğrenmemi sağlayan da bu dergiler oldu. Yine babam sayesinde 1970’li yıllarda gösterime giren bütün Godzilla, Batman, Herkül, Western filmlerini izledim ve yıllarca (görsel hafızam iyi çok şükür) ve hatta hala hava atarak anlatabiliyorum izlememiş olanlara. Afişlerini anlatıyorum, bazı sahneleri anlatıyorum, salonları anlatıyorum… Yani beni bu yola iten kişi babam.

Ama galiba biliyorum çizgi romana tepki göstermesinin nedenini. Emin olmamakla birlikte olay şuydu:

Konuşma yeteneğim maşallah hep iyiydi, lisan öğrenmede de oldukça başarılıydım ama geliştirmiyordum. Bir gün Alman öğretmenim Babamı çağırıp almancamı ilerletmem için edebiyata yönelmem gerektiğini önermişti. Ve galiba hoşlandığım alanlarda kitaplar almasını söylemişti. İşte o günün ertesinde babam bana bir “western” roman almıştı. Hiç unutmam. İlkokul’u bitirmemiş bir adamın, babamın, şimdilerde üniversiteyi bitirmiş adamlara beş çekecek bu duyarlılığı hala örnek aldığım bir davranıştır. Roman mı? Hiç okumadım. Western ilgimi çekmedi. Keşke bilimkurguyu deneseydi.
Neyse, çizgi roman okuyorum, babam karşı bu olaya, ben alıyor saklıyorum, fakat ev küçücük, babam elini uzatıyor Conan geliyor eline. Önce söyleniyor: “Yırtacağım, atacağım, küfür, söz dinlemiyor, terbiyesiz….”. Sonra oturuyor bir köşeye başlıyor okumaya. Allahım o ne keyifli bir surat öyle? Tabii elindeki bitene kadar bu keyifli surat. Dergi bitiyor, adam gerçek dünyaya dönüyor ve başlıyor fırça "para... buna mı... ayıp... yaramaz... küfür..."...
Kısa bir sessizlik, bir süre tv izleme, başkalarıyla konuşma, iş-güç, yemek, akşam... Ve alıştığım soru babamdan nihayet geliyor:
"Ya, Ümit, bunun devamı ne zaman çıkacak?"
"Gelecek ay baba!"
"Ama sen bazen haftada bir alıyorsun?"
"Onlar sokaktan topladığım eski sayılar. Param yettikçe eskileri alıyorum."
"Ha... Güzel öyküler bunlar."

sessizlik...

"Ümit..."
"Efendim baba"
"Bir daha bunlara para harcarsan kırarım bir tarafını!"
"Yok kırma baba, tamam, almam..."

SONUÇ:

Bütün Conan'ları birlikte bu ritüelle okuduk. Sonra Örümcek Adam'ları, Kull'ları, Süpermen'leri, mizah dergilerini...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder