2 Ocak 2011 Pazar

Yahudi Gençliği Yahudi Soykırımını Pornodan Öğrenmiş

İsrail yönetimi Gazze'li sivillere fosfor ve misket bombalarıyla saldırdığında kaleme aldığım aşağıdaki yazıyı o zamanlar www.tersninja.com'da yayınlamış, gündem geçince ÇROP Blog'a aktaramamıştım. Üzüntülü üzüntülü gezerken rastladığım ressam Arslan Eroğlu üstadla derdimi paylaştığımda aldığım yanıt "İsrail bu Ümit bugün yarın gene yapar bir şeyler" oldu.
İsrail gene gündemimizde. Bu defa Mescid-i Aksa işgali, yerleşkeleri sürdürme ve v.s.leri ile. Yazıyı kullanmaktan hoşlanmadım. Kötü olaylara sevinilmez ki!


2007 yılında Ari Libsker’in yazıp yönettiği “Stalags - Holocaust and Pornography in Israel (Stalags: Soykırım ve İsrail’de Porno)“ adlı belgesel filmi inanılmaz ve utanç verici bir gerçeği gün yüzüne çıkardı. Belgesel bir çok tartışmayı başlatırken üstü örtülmeye çalışılan rezalet açığa çıktı: 1960 İsrail gençliği Nazilerin Yahudilere uyguladığı soykırımı pornodan öğrenmiş!
Söz konusu belgesele geçmeden önce İsrail ve öncesini kısaca hatırlamakta yarar var. 1945 yılıyla II. Dünya savaşı son buldu hatırlanacağı üzere. Nazilerin; başta Auschwitz, toplama kamplarında binlerce Yahudiyi gaz odalarında, fırınlarda, işkencelerle öldürmeleri sona eriyor, sağ kalan Yahudiler özgürlüklerine kavuşuyor. Aileler dağılmış, yüz binler ölmüş, kalanlar da travmalarla yollarına devam etmek üzere açık havaya çıkıyor.
İnsan nedense bunca acıyı çeken bir halkın bilgece düşünce seviyesine ulaşacağını, dünyaya barış gelsin artık ölümler ve savaşlar olmasın diye mesajlar vereceklerini, dünyaya örnek olacaklarını falan sanıyor. Nerde?

Yahudi terörü başlıyor ve İngiltere Amerika’yla anlaşıp bir ton para sayıp Araplardan toprak satın alarak 1948’de İsrail’i kuruyor ve Yahudiler devletlerine kavuşuyor. Burada da günümüze kadar gelen süreçte hiç de bilgece, barışçı davranmadıkları malumumuz.
Bu arada Nazi faşizmi o derece nefret edilen bir şey oluyor ki dünya edebiyatı, sineması, tüm sanatları başta Yahudi soykırımı olmak üzere hemen her tür yanlışı ve insan dışılığı dünya kamuoyuna sunuyor tüm çıplaklığıyla. Sanatın amacı bu tarz düşüncelerin bir daha yeryüzünde görülmemesi.
İsrail ise inanılmazı gerçekleştiriyor ve Auschwitz’de gerçekleşenlerden esinlenildiği ileri sürülen STALAGS adlı porno seriyi 1960 gençliğine sunuyor. O yıllarda elden ele dolaşan ve sıradan gazete bayilerinde bile bulunabilen bu romanlar daha sonra en ünlü sayı “I Was Colonel Schultz’s Private Bitch, (Albay Schultz’un Özel Fahişesiydim)”in basılmasıyla polisçe toplatılarak yok edilmeye çalışıldıysa da bugün hala ikinci el tezgahlarında veya underground ortamlarda halen bulunmaktadır.
Nedir bu pornografik Stalags? Ari Libsker ortaokullu çocukların bile elinde gezen ve yok satan bu cep kitaplarından bahsederken “I realized that the first Holocaust pictures I saw, as one who grew up here, were of naked women, (burada büyümüş biri olarak, soykırımla ilgili gördüğüm ilk resimlerin çıplak kadın resimleri olduğunu farkettim) (Çeviri hatasını düzelten Kafka nikli arkadaş)” diyor.
İşte Stalags özetle bu. Açarsak…
Stalags serisi öyküleri Auschwitz’de geçmektedir. Bu seriye göre toplama kampında son derece seksi Nazi subayı kadınlar bulunmaktadır ve bu hanımlar esir düşen Amerikan ve İngiliz subayları başta olmak üzere hemen her yakışıklı tutsak erkeğe sadistçe işkenceler yaptıktan sonra tecavüz etmektedir. Bununla birlikte kampta bulunan “Block 24” adlı özel bir zevk merkezinde Yahudi kadınlarının bazı hizmetlerde bulunduğu K. Tzetnik imzalı “Doll’s House” romanıyla yine 1953 yılında hafızalara kazınmış.
Ari Libsker’in 60 dakikalık belgesel filmi “Stalags - Holocaust and Pornography in Israel (Stalags: Soykırım ve İsrail’de Porno)“, özellikle çocukluğunda şahit olduklarını kapsamakta. 1960’larda 14 yaşlarında olan gençlerin atalarının başına gelenleri pornodan öğrenmesi bugün ne çok baş ağrıtıyor. Günümüzde yetişkin insanlar olan o zamanın gençleri şimdilerde 55-60 yaş arasındalar ve İsrail’in yönetimi şimdi bunların elinde. Sonuçları da aşikar.
Bazı İsrailli ileri gelenler yıllarca Stalags serisinin “yabancı kaynaklı” olduğunu iddia etmiş olsalar da belgesel birilerinin hatıratıymış gibi kaleme alınan pornografik öykülerin aslında sapına kadar Yahudi olan yazarlara ait olduğunu ortaya koymuş. Dünya basınında geniş yankılar bulan belgeselin ortaya çıkardığı gerçek Stalags serisinin çeviri havasında basıldığıdır. Uyanık yazar-yayınevi takımı Amerikan/İngiliz menşeili olarak göstermişler seriyi ve bazı muhafazakar Yahudiler hemen olayı Anti-Semit’çilere bağlamışlar.
***
Yaklaşık bir sene önce bir gazete haberinde rastlamıştım Stalags’a. Orada kısaca ve; şimdi geriye bakınca görüyorum, uydurukça haber yapılmış bu rezalet. Meğerse koskoca bir İsrail gençliğine köklerini, acılarını, şehitlerini, kaybedilen masumlarını, atalarını ama hepsinden önce insanlığını ve ders çıkaracağı tarihinin en önemli kesitini unutturmuş bir seriymiş Stalags! Soy kırımı ve Nazi katliamlarını “İri memeli kadınlı kamp yeri” olarak yorumlayan o zamanın İsrail gençliği bugün neler yapıyor ortada….
Bilgelik… Bu alt yapıyla beklenebilecek son yer İsrail gibi görünüyor.
Belgeselin ülkemizde gösterime gireceği veya cd’lerinin ulaşılabilir olacağı günleri iple çekiyorum. Dilerim bugünkü İsrail yönetimini anlamak isteyen dünya liderleri de ne tür mastürbasiyonistlerle uğraşıldığını öğrenmek için bu seriyi bulur okur veya belgeseli izlerler.
Not: Merak edenler youtube’da “Ari Libsker” adıyla yapabilir. Özellikle; maalesef her ülkede olan, genç maço erkek askerin söylediklerini iyice dinleyin derim.
Bu yazıyı masum sivillere ve sağduyulu İsrail'lilere adıyorum.

Kaynaklar:
http://www.nytimes.com/2007/09/06/world/middleeast/06stalags.html?_r=1 makale
www.stalags.com/ belgesel resmi web sitesi
http://www.filmforum.org/films/stalags.html gazeteci yoruları

Ümit Kireççi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder