30 Mayıs 2017 Salı

Kırmızılı Kadın Adaletsizliğe Karşı

“V for Vendetta”yle “Watchmen” gibi eserlere imza atmış olan Alan Moore onu çizgi romanında kullanmayı seçtiğine göre vardır zaten özel şeyler The Women in Red’de.

The Woman in Red, Mart 1940 tarihinde yazar Richard E. Hughes – çizer George Mandel ikilisi tarafından yaratıldı. Nedor Comics yayınevinin Thrilling Comics çizgi roman dergisinin içinde yer alan kadın kahraman yıllar sonra Alan Moore tarafından tekrar hatırlanarak comics dünyasına kazandırılmıştır.

Çizgi roman tarihçisi Trina Robinson’a göre Kırmızılı Kadın, comics tarihinin suçla savaşan ilk kostümlü kadın kahramanı olma unvanını elinde tutmaktadır. Ancak onun adını birçok kişi bilmezken kostümlü ilk kadın kahramnlar dendiğinde akla gelenler Phantom Lady (Ağustos, 1941), Wonder Woman (Ocak, 1941), Mary Marvel (Kasım 1942) oluyor. Yukarıda da yazdığım üzere Woman in Red’in çıkış tarihi Mart 1940’tır ve onlardan eskidir. Buna karşın yarı çıplak Fantomah adlı kadın kahraman Şubat 1940 yılında katılmış çizgi romanın kurgu dünyasına. Hani bu durumda ilk kadın kahraman olarak onu gösterebiliriz ama kadın kostümlü değil fazlaca doğal kıyafetli. Comics aleminin janrı kostüm giymek olduğundan bu noktada bir karışıklık yaşanıyor gibidir. Bununla birlikte Fantomah’ın yarı çıplak olmakla birlikte uçabilme, insanüstü kaba güç, kendini maviye dönüştürmesi ve kafasını mavi alevli bir kurukafaya dönüştürme gibi özel başka güçlere sahip olması onu kostümlü olmasa da comics tarihinin ilk kadın süper kahramanı yapmaktadır. Woman in Red’in az bilinmesinin belki de tek sebebi 1945 yılına kadar dergi içinde yer almasına karşın hiç kapakta resmedilmemiş olmasıdır.

Neyse, işte bu kadın kahraman adalet arayışında sahaya iniyor ve kendisine verilen emirleri körü körüne uygulayan meslektaşlarından farklı olarak gerçekten farklılık yaratmaya çalışıyor. Asıl mesleği polislik olan Peggy Allen kendisine gizli bir kimlik edinerek 1940’ların suç alemlerine dalıyor, soyguncu, mafya ve kaçakçılarla mücadele ediyor. Hem de kadın başına. İnsan olarak. Üstelik kıyafeti de çok ilginçtir. Bizdeki benzer kıyafeti giyenlerin pasifliğinin yanında bu kadın zihniyet farklılığının da simgesi gibidir adeta: Kırmızı başörtüsü, kırmızı eldiven, kırmızı manto ve kırmızı maske. Ne giydiğin değil ne kadar insan olduğun…!

Kırmızılı Kadın, kostümlü kimliğine bürünmeden önce olayları araştırıyor, daha sonra kılık değiştirerek (öğrenci, hemşire v.s.) olay yerinde keşif yapıyor veya içeriye sızmayı başardığı bir yöntemi tercih ediyor. Kendisi iyi bir araştırmacı, rol kabiliyeti geniş oyuncu, eğitimli bir dövüşçü ve 45’lik tabancası olan iyi bir atıcıdır. Alet edevatı hariç kendisinden bir sene önce ortaya çıkan Batman’le neredeyse aynı becerilere sahiptir.  

Kırmızılı Kadın, 1940 yılında Nedor Comics’le çıktığı macera dolu yolculuğunda farklı yayınevlerinde de yer almış zaman içinde. America’s Best Comics ve Dynamite Entertainment bunlardan ikisi.

Alan Moore, Kırmızılı kadının biyografisinde değişikliğe gitmiş, tarihçesinin yanı sıra dövüş becerisine uçma, enerji emme gibi özellikler katmıştır. Hatta onu etkisi altına alan kristla vasıtasıyla farklı güçlere de kavuşan Kırmızılı Kadın başını ve bedenini örten kostümü bırakarak daha rahat bir kıyafete bürünmeye başlamıştır. Yakın zamanlarda Kırmızılı Kadın üçlü kırmızılı kadın süper ekibinin parçası olmuştur: Scarlet Sisters (Kızıl Kız kardeşler) – Women in Red, Lady Satan, Masquerade (Miss Masque olarak da anılmaktadır).

***

Adaletsizlik karşısında direnç gösterebilen ve gözünü kırpmadan meydana inen Kırmızılı Kadın bugün bir sembol ve öncü olmuştur. İşin güzel tarafı Women in Red birçok eski süper kahraman gibi “kamu malı” olmuş, halka mal olmuştur. Hatta görüyoruz ki Kızıl Kız kardeşlerin meydana çıkmasında örnek teşkil etmiştir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder