Ümit Kireççi - umitlila@gmail.com
...
Bu bünye neler gördü neler! Bizde olmayan basın özgürlüğünün eksikliğini
hisseden zavallı ülkeler… İnanın en çok onlara acıyorum.
Fransız iki sanatçı basın özgürlüğünün olmamasının ne acı olduğunu açık
açık anlatmış. Hatta bu işin yandaşlarla yürümeyeceğinin de altını çizmiş.
***
Red Kit’in “Teksas Postası” öyküsünü ortaokula gittiğim sıralarda
Milliyet Çocuk dergisinden okumuştum. Her hafta birkaç sayfa yayınlanırdı ben
de merakla hikayeyi takip eder kuzenimle üzerine konuşur kahkahalarla gülerdim.
Çocuk aklı işte. Basına gerçekleştirilen baskının aslında komik bir yanı yoktu
ama baskıyı kırmak için bulunan yöntemlerin her biri birbirinden ilginçti. Ben
o kısımlarına gülüyordum hep. Ama şimdilerde yetişkin aklımla kehanet gibi
yazılmış öykünün içeriğine bakınca tüylerim diken diken oluyor.
Teksas Postası’nı bölüm bölüm ele almak istiyorum bu yazımda. Böylece bizdeki gibi basın özgürlüğü olmayan zavallılarla empati kurmakta zorlanmazsınız.
1 – Nasıl gazeteci olunur?
Babası gazeteci olan Horace soya çeker ve gazeteci olacağını daha
bebeklikten itibaren göstermeye başlar. Yaşı ilerledikçe yazıda ve habercilikte
başarılı olmaya başlar. Harf küpleri, kompozisyon, okul gazetesi derken babası
ona bir baskı makinesi hediye eder. Horace böylece “Teksas Postası” adındaki
gazetesini kurarak ilkeli ve ahlaklı gazeteciliğinin ilk haberlerini yapar.
Ancak fazlaca dürüst ve doğru haber yapması hoş karşılanmaz. Defalarca
saldırıya uğrar. Sonuncu saldırıda da Red Kit’le tanışır. Hileli birayla ilgili
yazı yazması baskı makinesinin nehre atılmasıyla sonuçlanmıştır:
Sayfa 4 Kare 6
Red Kit – Bir sıkıntınız mı var?
Horace – Satılan biranın hileli olduğunu herkes söylüyor ama bunu
yazdığımda…
Sayfa 4 Kare 7
Horace’ın Atı – Başı bir türlü beladan kurtulmuyor!
Düldül – Eee, basın özgürlüğü olmazsa böyle olur işte!
2 – Basın yanlış anlaşılır
Dost olan ikili birlikte yol almaya başlarlar. Ancak baskı makinesini
taşıyan at arabası tekerleğinin raylarda kırılmasıyla makine raylara devrilir.
Tam da bu sırada tren gelir. Çarptı çarpacak derken tren fren yaparak ikiliyi
şaşırtır. Üstelik Kontrolörün elinde para ve mücevherlerle gelerek malları
teslim etmeye kalkışması daha da şaşırtıcı olur. Oysa bu bir soygun değildir.
Yola baskı makinesi devrilmiştir sadece.
Trende yolculuk yapmaya başlayan ikilinin yolu bu defa gerçek
soyguncularca kesilir. Horace hemen soyguncularla röportaj yapmaya gider. Ünlü
olma fırsatını yakalayan iki soyguncu ön plana çıkmak için yarışırken
yakalanırlar. Tren sonunda Sakin Kent’e varır.
3 – Dürüst haber tepki çeker
Sakin Kent’e yerleşen Horace yanlış bir strateji izleyerek okurlara göre
haber yapmak yerine isteğine göre haber yaparak başlar işe. Elbette satış
olmaz. Tersini yaptığındaysa gazete okur toplamaya başlar.
Saloon’daki içkilerin kalitesi içkicilere, kasabadaki ölümcül hastalar
haberi mezarcıya, kumarda hile yöntemleri haberi kumarbazlara hitap eder. Ancak
silaha davranan Saloon sahibi gazeteyi susturmaya kalkışır. Red Kit buna tek
kurşunla engel olurken “Basın özgürdür, engellenemez!” sözleriyle noktayı koyar
(sayfa 13 kare 5).
Red Kit bu prensiplerine sadık, dürüst ve yansız gazeteciye yardım
etmeye karar verir.
Horace – Basın özgürlüğü savunucusu olmanızdan mutluluk duydum! (sayfa
13 kare 11)
Ve Teksas Postası tepki çekmeyi sürdürür. Sırasıyla Manav, ardından
Mezarcı’nın yanlışlarının ortaya dökülmesinin ardından gazeteye cephe alırlar.
4 – Gazete okura sadece haber sunmaz
Teksas Postası yoksul halka para yerine Tavuk, yumurta, dolap, süt v.s.
karşılığında satılmaya başlanır. Bu defa da fazladan mal birikir elde ki onlar
da gazete çekilişleriyle okura dağıtılır. Gazetecilik ilkeleriyse her fırsatta
vurgulanır:
Horace’ın Atı – Tombalaya katılacak mısınız?
Düldül – (Başında gazeteci başlığı) Hayır. Ben Düzenleyici sayılırım.
Gazete satışları arttıkça artar. Hatta Pipo adlı küçük bir çocuk gazete
dağıtımcısı olarak işe alınır. Ama bu dürüst gidişat Saloon sahibinin,
Mezarcının, Manavın işlerini berbat eder. Onlar da gazeteyi engellemeye karar
verirler.
5 – Dürüst haberciliğe ilk sansür
Üçlü koalisyon gazetenin çıkmaması için kağıtları kundaklatırlar.
İlkinde çözüm gazete kağıdı yerine Şerif’in aranıyor ilanlarının boş arka
sayfalarına basılmasıyla gelir. Gazete basılır.
Pipo – Basın özgürlüğüne çirkin saldırı! Saldırganlar hakkında
soruşturma başlatıldı! (sayfa 17 kare 5)
İkincisinde çözüm gazetenin duvar kağıdı arkasına basılmasıyla gelir.
Gazete basılır. Bedavadan da duvar kağıdı hediye etmektedir.
Pipo – Teksas Postası sırtından vuruluyor! Haberi okuyun!
Üçüncüde çözüm biraz iridir. Beyaz renk ineklerin üzerine basılır ve
tabii okurun isteğine uygun bir şekilde gazete altından atılamaz.
Red Kit artık işin kaynağına gitmeye ve suçluları yakalamaya karar
verir. Sabaha karşı yola çıkar:
Düldül – İş saatleri artıyor! Durumu sendikaya bildirmeli!
Kağıtları yakan kişi yakalanır: Kağıtları nakleden arabacı! Kundakçı
yakalanır ama gece hapishaneyi yakarak firar eder.
6 – İkinci sansür
Sayfa 22 kare 8’de Manav “Mürekkebin yolunu keselim!”. Keserler.
Gazeteci Horace, kasabadan geçerken son derece saygıyla karşılanır, halk
onu sevgiyle selamlar. Ama mürekkepsiz kalır. Bu defa çözüm “kahveyle” gelir
gazete mürekkep yerine kahveyle basılır. Böylece okur gazetesini okuduktan
sonra sıcak suya batırarak kahvesini içebilecektir.
7 – Halkı gazeteye karşı kışkırtma
“Bu gazeteyi okumayın!” “Bunları okumayarak cezalandırın”cı bir
anlayışla üç kafadar soyguncu gazeteye karşı insanları kışkırtmaya başlarlar.
Linç hareketi başlatırlar. Red Kit söylenenleri anlamasa da gaza gelmiş halkın
karşısına çıkar “Teksas Postası’nı neyle suçluyorsunuz? Sahte viskinin sahte
olduğunu yazmakla mı? Manavın tek manav olduğu için fiyatları istediği gibi
yükselttiğini yazmakla mı? Cenazecinin duygu sömürüsü yaparak yaslı ailelerden
para sızdırıp zenginleştiği doğru değil mi peki?”
Linç ters teper, halk kışkırtıcıları tüye ve katrana bulayarak evine
döner. Özgür ve dürüst basın bir mücadeleyi daha kazanmıştır ama savaş
bitmemiştir.
8 – Kendi yandaş gazeteni kur!
Bakıyorlar ki kışkırtma da işe yaramadı, o zaman yolsuzluk peşinde
koşturan üçlü koalisyon kendi gazetelerini kurmaya karar verirler.
Teksas Postası’na ilan verirler ve ahlaklı gazete sahibi Horace da bu
ilanı basar. Red Kit şaşkınlıkla “Bunu yayımlayacak mısınız?” diye sorunca
“Teksas Postası’nda sansür yoktur!” yanıtını alır. “Ama gazetenin hayatı söz
konusu!” deyince de “Basın ahlakını çiğneyemem!” cevabı gelir ki buna
söylenecek söz kalmaz.
İlan: Büyük bir kuruluş deneyimli bir gazeteci arıyor. Ahlak aranz., ciddiyet
aranır. Başvuru yeri Salon.”
Düne kadar ortada olmayan bir büyük kuruluş gazete kuruyor ve bunu
sorgulamayan insanlar sıraya giriyor. Daha da güzeli başvuranların hepsi ya
soyguncu, ya hırsız ya soyguncu. Ya da gazeteciliğin “g”sinden habersiz tiplerdir.
Manav’ın bu ahlaksızlar için yorumu süper olur: “Ahlak açısından mükemmeldiler
ama gazetecilik deneyimleri yoktu! N’palım!”
Kısmet bu ya tam pes edeceklerken içeriye bir kalpazan girer. Sahte
ppara basan bu adam biraz da tehditle onların işbirlikçisi oluverir. Artık
yolsuzlukçu tayfanın elinin altında ipini ellerinde tuttukları bir gazetecileri
vardır. Gazetenin adı da “Kitabe” olur.
9 – Medya savaşı başlat.
Kitabe gazetesinin yayım hayatına başlamasıyla birlikte gazeteden
gazeteye sataşmalar ve atışmalar başlar. Horace “Şu haydutların yazdıklarına
bak, ama üslupları saldırgan ve aptalca! Ben okurlarıma güveniyorum!”
Sakinkent Kitabe - Acımasız Tekelin Sonu
… Teksas Postası her okurun düşüncesini tekeli altına alıyordu. Gittikçe
de acımasız oluyordu. Bunun önüne geçmek gerekiyordu! İşte bu yüzden de bu
gidişe “dur” diyoruz!
Teksas Postası – Yeni Bir Gazete Doğdu
… Adı gazete ama içeriği gazete değil. Üslubu ve düzeni elbette zamanla
iyileşebilir ama saldırganlığı ve kötü niyetinin değişeceğini sanmıyoruz.
Yazarlarının ahlaki değerlerden yoksun olması doğrusu bizi korkuttu. Yanlış
yolda olduklarını söylemek isteriz.
10 – Gazete Satmıyorsa Bedava Dağıt
Sakinkent Kitabe satış yapamayınca gazeteyi bedava dağıtma kararı alır.
Bu şekilde okurun kaliteli içeriğe değil bedavaya yönleneceğini sanır.
Başlangıçta haklı da çıkarlar. Teksas Postası ahlaksız rekabetle mücadele
edemez, satışı durur.
Ve fakat okur nitelik arar, ilkeli ve dürüst gazeteye geri döner.
11 – Gazeteyi sabote et.
Basın’ın sadece gazete olmadığı bu aşamada ortaya çıkar. Baskı makinesi
sabote edilen Teksas Postası bu sefer ezberi güçlü gazete dağıtıcısı Pipo’yu
kullanarak kapı kapı dolaştırır. Gazete artık seslidir. “Felaket! Konuşan
gazete icat etmişler!” diye girer Saloon’a Mezarcı “mahvolduk! Bizden elli yıl
ilerdeler. Yepyeni bir yöntem!” (sayfa 37 kare 7).
Mezarcının bu saptamasını Manav “50 değil 200 yıl bizden ilerdeler!”
olarak geliştirir. Ardından da Pipo’yu kaçırma planı yapılır. Pardon,
“transfer” etme planı.
12 – Gazeteciyi satın al, sustur, sistemin parçası yap.
Güya Pipo Teksas Postası yönetimini sevmediğinden kapı çekip çıkmış,
Sakinkent Kitabe’ye iş başvurusunda bulunmuştur. Red Kit işin aslını öğrenmek
için Saloon’a gidince “Bu suçlama ile saygın bir mesleğe hakaret ediyorsunuz!
Bazı kendini bilmez utanmazların…”la başlayan ama sonu gelmeyen savunmayla
karşılanır.
Bu arada açıklama da yapılır. O sırada kalpazanın bastığı paralarla
bodrumda bağlı olan Pipo güya göreve çıkmıştır.
Sayfa 39 kare 7’de ise harika bir resim vardır: Elindeki sahte para
destesini sallayan Manav Red Kit’e göz kırparak “Zaten size de aldırdığı da
yok. Biz Teksas Postası’nın adamlarını elde etmesini de biliriz! He he he!”
der. Ne olduğunu söyleyerek bozmayacağım efsane bir olumsuz yanıt alır.
13 – Hala yazıyor mu muhalif gazete? Havaya Uçur!
Yolsuzluk tayfası sonunda işi bu raddeye de getirerek Teksas Postası’nı
havaya uçurma kararı alır. Ancak büyük bir hata yaparak gazetenin havaya
uçacağı haberini yaptıkları gazeteyi patlama olmadan satışa çıkarırlar. Yani
bir gazete bu kadar mı beceriksiz olur? Kendilerine servis edilen komploları bu
kadar mı beceriksizce haber yaparlar? Yaparlar, yaptılar, hala da yapıyorlar.
14 – Medyayla mücadele emniyeti yıkar!
Asıl büyük tehlikenin Red Kit olduğunun ayırdına varan yandaş tayfası
onu ortadan kaldırma kararı alırlar. Bunun için hediye paketi içinde bomba
gönderirler ama kısmet bu ya, hediye paketini Şerif açar ve “Güm!”. Şerifin
ofisiyle nezarethane havaya uçar.
Çok komik bir durum ama yolsuzluk tayfasıyla kurulan ilişkilerin
ikisinde de nezarethane havaya uçar veya yanar. Daha da komiği Nasreddin
Hoca’nın kilitli kapısı olan ama duvarları bulunmayan kabri gibi bir geyik
döner ortalıkta. Şerif her defasında “Bak ama parmaklıklar ne sağlam!” der.
Kapı sağlam ama yolsuzluk tayfası hep çıkıyor da çıkıyor.
15 – Yandaşlığın sonu…
Sonunda büyük bir çatışma olur. Silahlar çekilir. Mermiler havada
uçuşur. Tüm kozlar ortaya dökülür. Yandaş yolsuzluk tayfası dürüst basın
sayesinde hezimete uğrayarak tutuklanır, içeri tıkılırlar.
Teksas Postası haberi: Gerçek sahte gazeteciler gerçek kalpazanlarmış!
Sahteler hak ettikleri deliğe girerken gerçek gazeteciler hayatlarının
sonuna kadar işlerini sürdürürler veeee:
“Ben yalnız bir kovboyum
Kırlardan geçer yolum…”
-SON-
***
Teksas Postası (Le Daily Star - 1984)
Morris / X. Fauche
Çeviri – Eray Canberk
2005 - YKY