Bakışları çirkin, konuşması çirkin, iç dünyası çirkin,
hırslı, kıra döke ilerliyor hayatta üstelik sürekli zenginleşiyor… Bir de
devletin başında ve bu aşamaya “ben o bildiğiniz insan değilim, ben iyiyim,
eski ben kötüydü” diyerek geldi. Bütün insanları kandırdı. Başgan oldu. İçiyle
dışının bir olduğu, sözlerinin yalan olduğu ortaya çıktı, hak ettiği gibi de
devrildi.
Action Comics’in 23. sayısında Superman’in düşmanı olarak
ortaya çıkan Jerry Siegel – Joe Shuster yaratısı Lex Luthor ilginç bir kurguyla
yaşam buldu hayatımızda. Öncelikle bu deli dahi ilk çıktığında saçlıydı.
Üstelik kızıl. Kel hali daha sonra çizildi. Yıllar sonraysa uzun kızıl saçlı
haliyle karşımıza çıktığında kendisinin oğlu kılığındaydı.
Lex Luthor, Superman’i yok etme saplantısıyla dehasını
insanlığın yararına kullanmak yerine sürekli olarak kötülük için kullandı.
İnsanlığa hizmet etmek yerine kötü güçlerin kuklası olmayı tercih etti. Daimi
olarak yok edici aletler, makineler icat edip durdu. Üstelik tek başına
yetersiz kaldığı noktalarda kendi gibi adamları etrafına toplayarak kötü
adamlar birliği kurarak kahramanları yok etmeye çabaladı. Injustice Gang,
Injustice League, Secret Six, Secret Society of Super Villains, Intergang gibi
yasa dışı grupları ya kurdu, ya yönetti ya da üyesi oldu.
Bu süreç içerisinde sürekli kaybetti. Önünde diz çöktüğü
kötülük onu hiç koruyamadı. Luthor buna rağmen azmini hiç yitirmeden ona hizmet
etti. Gün geldi vatandaşların üzerine yaratıklarını saldı, gün geldi kendi
adamlarını dövdü tokatladı, gün geldi sinir krizleri geçirerek bağırdı çağırdı.
Ama hep kötülüğe hizmet etti.
Halkın
Başganı
Ancak tarihler 2000’i gösterdiğinde bir sürpriz yaşandı.
Lex Luthor gibi kötü bir adam sonunda tutuklandı. İçeri atıldı ama öldü. Sonra
anlaşıldı ki aslında ölmemişti. Tutuklandığında ölen morgdaki ceset de Lex
Luthor’du ama orijinali değildi… Kafanız mı karıştı? Açıklayayım: Ölen kişi Lex
Luthor’un klonuydu!
Lex Luthor avukatları aracılığıyla bu durumu açıkladı ve
mahkemece aklandı. Luthor böylece “o eski kötü ben değilim, ben değiştim, ben
geliştim, ben aslında iyiyim” deme fırsatı yakaladı ve mağduru oynayarak
başkanlık için adaylığını koydu. Ne oldu dersiniz? Bu numarayı yiyen kamuoyu
ona oy verdi ve onu devletin başına başkan seçti.
Başta Superman olmak üzere tüm kahramanlar bunun altından
ne çıkacağını beklemeye başladı tabii. Ama yine de başkanlık makamına saygıdan
kimse ses çıkarmadı. Üstelik elini bile sıktılar.
Halk
Kahramanı
Luthor iyi biri olduğunu göstermek için kurduğu vakıfla yardımlara
başladı. Hemen her alanda insanlara yardım ediyordu. Bunların en büyüğünü
Gotham halkına gerçekleştirdi. Depremde yerle bir olan ve Senatonun “İnşa
edilmemeli” kararı aldığı Gotham’ı tek bir kararla yeniden inşa ettirdi. Böylece
kamuoyunu arkasına alan Luthor asla durdurulmayacak ve adını tarihe altın
harflerle yazdıracak gibi oldu.
Fosil yakıtların kullanımı konusunu Kongreye kabul ettiren,
Luthor, daha sonra Gotham’a el attıysa da inceden inceye işler çevirmeye
başladı. Örneğin, Bruce Wayne’in sevgilisi Vesper Faircild’in öldürülmesini
sağladı. Daha sonra da “Our Worlds At War” crossoverında uzaylı istilasını
bildiği halde kahramanlara haber vermeyerek Kansas - Topeka’nın yerle bir
edilmesine izin verdi. Yavaş yavaş asıl kişiliği görünür olmaya başlıyordu.
Söylediği yalanlarla kendini kamuoyuna sattığı sütten çıkan ak kaşık
hikayesinin sonu geliyordu.
Halk
Düşmanları
Evet, “düşmanı” değil “düşmanları”! Çünkü Arkabahçe
Yayıncılık’ın dilimize kazandırdığı hikayenin adı “Halk Düşmanları” (Public
Enemies) ve düşman olarak gösterilenler Superman’le Batman’di.
Bu hikayede dünya tehlikedir. Ancak saplantılı ve kafası
bulanık Luthor dünyaya yaklaşan dev meteorla ilgileneceğine Superman’i
öldürtmenin peşindedir. Adeta “son yapacağım iş de olsa” modundadır.
Bşganlık sıfatının ardına sığınan Luthor önce kahramanların
peşinden kriminal suçlu süper karakterler gönderir. Onlar kaybeder. Sonra Başganlık makamına saygı duyan bir grup
kahramanı görevlendirerek Superman’le Batman’in peşinden gönderir. Captain
Atom’un başı çektiği ekip mücadeleye başlar. Ancak işin içinde Luthor vardır ve
sonuç olarak saf değiştirirler. Son olarak ise Shazam’la Hawkman saldırır
kahramanlara. Bu arada Batman’le Superman’in genç yardımcıları beyaz saraya
sızarlar. Ama Luthor onları bertaraf eder.
Güç delisi, Lex Luthor, Başganlık makamına da ulaşmanın
rahatlığıyla olsa gerek uzun zamandır kullandığı bazı zehirli kriptonit bazlı
karışımlarla süper güçler kazanmıştır. Kazanmıştır ama yavaş yavaş da akıl
sağlığını kaybetmeye başlamıştır. Dünyanın büyük tehlikede olduğu zamanlarda
hala bencilce davranması ve kamu çıkarını kendi çıkarlarının gerisinde tutması
bunun bir parçasıdır. Adalet dağıtıcılarını yanıltması, güvenliği sağlayan
insanları birbirine düşürmesi ve ikiye bölmesi de bunun bir parçasıdır.
Her
şeyi Kişisel Algılar
Luthor sonunda öyle delirir ki üzerine giydiği son derece
güçlü zırhla kahramanları öldürme işini kendisi yapmaya karar verir. Adam dünya
lideridir artık, O, o zihinde ve “Dünya insanlarına sesleniyorum” diye çıkar
ortaya. İnsanlığı kurtarmanın peşindedir o çarpık beyniyle.
İçinin
Çirkinliği Yüzüne Vurunca
Bundan sonrası harikadır. Luthor Başgan, Başgan olduğunu
hemen her cümlede kullanmaya başlar: “Ben BAŞGANIM”!
Daha sonra kahramanlardan hak ettiği sopayı yer, binası
temelinden havaya uçar. Üzerindeki uyduruk güç zırhıyla molozların içine düşer
ve içinin çirkinliğinin yüzüne vurduğu kareyle başganlık macerası biter.
Kötü Adamdan Başgan Olmaz
Bakışları çirkin, konuşması çirkin, iç dünyası çirkin, hırslı, kıra döke ilerliyor hayatta üstelik sürekli zenginleşiyor…
Kaynaklar
–
ActionComics 773
Adventures Of Superman 586
Superman & Batman (2009 yılında animasyona uyarlandı)
Superman: Lex 2000
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder